Alem; Minare, kubbe, sancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs, ayça anlamoına gelmektedir. Ayrıca işaret, alâmet ve bayrak olarak da kullanılan alem “belgi” olarak ifade edilmektedir. Alem kelimesi, Şemseddin Sami’nin Kamus-ı Türki adlı eserinde, “alamet, nişan, işaret, minare tepesi ve mahçe” olarak tanımlanmaktadır. Türk-İslam sanatında çeşitli yapıların kubbeleri ve minare külahlarının tepeleri ile sancakların üzerlerine yerleştirilen Alemlerin, güç simgesi olarak, nazar ve kötülüklerden koruduğuna inanılmaktadır. Eski Türklerde ve Oğuzlarda kutsallık işareti olarak görülen Alem; at kuyruğu, kurt başı, kartal şeklinde kullanılmıştır. Sonraki dönemlerde, hilal ve ay şeklinde görülmeye başlayan Alemler, daha çok dini, sosyal ve resmi nitelikli yapılarda kullanılmıştır.Yapıların büyüklükleri ve özelliklerine göre şekil alan alemlerin “elma” olarak adlandırılan bölümlerinin sayıları değişmektedir. Bakır, tunç, pirinç gibi madenlerin kullanıldığı alemler genellikle içi boş olarak üretilir. Bursa’da geleneksel olarak alem sanatını yürüten el sanatları ustaları tarafından alem üretimi yapılmaktadır.