Kına; latince “Lwsonia İnermis” adı verilen kınagiller familyasından, büyük çalı ya da ağaç şeklinde bitki olarak bilinmektedir. Kına bitkisinin yaprakları kurutulduktan sonra öğütülerek toz haline getirilir, içine su veya gülsuyu karıştırılarak oluşturulan hamur kına yakılacak yere sürülerek rengini vermesi için üzeri yazma ile bağlanarak bir süre bekletilir. Bursa halk kültürü içinde; kesilecek kurbana, sünnet çocuğuna, askere gidecek delikanlıya ve geline kına yakılır. Nişanlanan kızlara bayramlarda nişanlıları kına yakılmış ve süslenmiş koç gönderir. Sünnet olacak çocuğun parmaklarına kına sürülerek bağlanır, daha sonra kıyafetleri giydirilerek büyüklerinin eli öptürülür ve sünnet için hazırlık yapılır. Düğünden bir gün önce oğlan evinde “güvey kınası”, kız evinde “gelin kınası” yapılır, oğlan evinden kız evine kına gönderilir, kınayı hazırlayan ve yakan kişinin mutlu bir evliliğinin olmasına dikkat edilir, dağ bölgesinde kına akşamı damadın sağdıcı kızın evinin önünde “kına ateşi” yakar, ateş bütün gece yanar, gelinin eline kına yakılır. Cumalıkızık köyünde Cuma akşamı yapılan eğlencede kına yakılmaz, ertesi gün yapılan “has kına” gecesinde geline kına yakılır. Keles İlçesinde kına gecesine ilçe ve köylerden gelen kişiler “kına konağı” adı verilen evlerde misafir edilir. Askere giden gençlerin eline kına yakılarak askere gönderilir. Kına geleneği; Kına Gecesi, Sünnet Kınası, Asker Kınası isimleri ile geleneksel kültür içindeki yerini almıştır.