İnsan hayatını şekillendiren geçiş dönemlerinden olan düğün, yeni bir hayata başlayacak olan insanların durumunu duyurmak, kutsamak, oluşacak zararlı etkilerden korumak, dayanışma ile geleneklerin yoğun olarak uygulandığı törenlerden oluşmaktadır. Evlenme gelenekleri ile sünnet düğünü, asker düğünü gibi törenleri kapsayan düğünlerde, görücü çıkarma, kız isteme, nişan, çeyiz, ev açma geleneği, düğüne davet, kına gecesi, tel takma geleneği, gelin hamamı, danışık, gelin alma (göçürme, indirme) geleneği, düğün yemeği, danışık, saçı saçma, nikâh, güvey, sağdıç, yengelik, tavuk alma, gerdek, yüz görümlüğü, duvak, hediye, bağış, sünnet yatağı, kına yakma, gibi düğünlerin içinde gerçekleştirilen uygulamalardır.
“Allah’ın emri peygamberin kavliyle” başlayan geleneksel evlilik uygulamaları, erkek tarafına olumlu yanıt verilmesi ile nişan bohçası hazırlıkları, nişan tarihinin belirlenmesi ve haberin çevrede duyurulması, nişan töreni ve nişan için hazırlanan cevizli lokum ve rahat lokumu gibi ikramlar, bayramlarda kız tarafı ile erkek tarafının hediyeleşmesi, çeyiz ve kapalı çarşıda yapılan düğün alışverişi ile düğüne hazırlık yapılır. Düğünün olacağı haftanın son çarşambası gelinin çeyizi oğlan evine gönderilir, çeyiz sandığının üzerine bekâr bir kız oturur, bahşiş almadan kalkmaz, “çeyiz serilir”, serilen çeyiz düğünden sonra da on beş gün ziyaret edilir. Gelin hamamı kız ve oğlan tarafının kadınları tarafından kiralanan hamamda yapılır. Düğüne davet etme uygulamasına “okuma” adı verilir, davet edilecek kişilere ekmek veya cevizli lokum dağıtılır, kızın evinde yapılan kına gecesine oğlan tarafı kına ve çerez gönderir, kına ve çerezler küçük poşetlere konarak gelen konuklara ikram edilir. Geline “kınalık” adı verilen renkli bir elbise giydirilir, gelinin avucuna kına yakılır, bakır çalan kadınların ezgileri ile “kına türküleri” söylenir. Kına gecesi gelinin arkadaşları tarafından oğlan evine gidilerek “tavuk alma” yapılır. Düğün günü erkek tarafı “düğün alayı” ile kızı almaya gelir, evin önünde davul çalınır, gelinin beline kırmızı bir kurdele takılır, gelin evinden çıkarken damattan bahşiş almak için, kapı kapatılır, yolda gelin arabasının önü kesilir bahşiş ile açılır. Gelin arabadan girerken başına pirinç, şeker, para atılır, eve girmeden önce kayınpeder geline hediye olarak takı takar. Gelin eve girince konuklara çeyizinden çorap, yazma vb. eşyalar hediye eder. Gelinle damat’ın birlikte yemeleri için kızın annesi tarafından “damat sofrası” hazırlanır, içine çerez, baklava, bir bütün tavuk, meyve vb. yiyecekler konarak gelinin odasına bırakılır. Düğünden bir gün sonra “paça günü” yapılır. Gelin gelinliğini ve kayınvalidesinin aldığı kıyafetleri değiştirerek giyer. Düğünden bir hafta sonra gelin annesini ziyarete gider, kayınvalide oğlana “damat paçası” adı verilen yemek ile sevdiği yemeklerden yapar.
Bursa’da “küçük düğün” olarak adlandırılan sünnet düğününden önce annenin oyalı yazmaları, ipekli kumaşlar, balonlar, kurdeleler ve süslü yatak örtüleri ile sünnet yatağı hazırlanır. Sünnet sahibinin sosyal statüsünün de bir göstergesi olan sünnet düğünlerinde çocuğa parlak kumaşlardan dikilmiş sünnet elbisesi giydirilerek dolaştırılır. Evlenme geleneklerinde olduğu gibi yakın kişiler “okuma” adı verilen ekmek, cevizli lokum, havlu, yazma mendil ile düğüne davet edilir. Üç gün süren sünnet düğününde; birinci gün kına gecesi yapılır, çocuğun eline kına yakılır, ikinci gün düğün yemekleri hazırlanarak konuklara ikram edilir, eğlenceler sırasında, sünnet çocuğu atla gezdirilir, türbe, yatır ziyaretleri yapılır, gezintiden sonra sünnet işlemi gerçekleştirilir, sünnet yapıldıktan sonra bir horoz kesilir. Sünnet çocuğuna para verilecekse yatağın kenarına konmuş takkeye atılır, altın özel olarak hazırlanmış yastığa takılır. Düğünün üçüncü gününde camide veya evde mevlit okutulur. Mevlitten sonra şeker veya lokum dağıtılır. Sünnet evinde yemek sofraları kurulur. Sünnet düğünü bittikten kırk gün sonra sünnet yatağı kaldırılır.
Vatan borcu olarak görülen askerlik görevini yerine getirmek amacıyla askere gidecek gençler için çeşitli uygulamalar yapılmaktadır. Asker ocağına gitmeden önce asker evi ziyaret edilir, askere hediye veya para verilir. Köy odalarında gençler arasında seyirlik oyunlar ve çeşitli eğlenceler yapılır, bu eğlencelerde askerin eline kına yakılır. Askere gidecek gençler yemeğe davet edilir, onların sevdiği yemekler yapılır. Askere gitmeden bir gün önce köy meydanında “asker düğünü” yapılır, aynı dönem gidecek bütün gençler için kurban kesilerek yemek yapılır, yapılan eğlenceye genellikle erkekler katılır.