Halk dilinde Karagöz oyunu olarak adlandırılan gölge oyunu, Türk kültür yaşamında önemli bir yer almaktadır. Karagöz oyununun kökeni konusunda yapılan araştırmalarda ise bu oyunun Bursa ile yakın ilintisi olduğu görülmüştür. Çünkü hem bu gölge oyununun kahramanları olan Karagöz ile Hacivat Bursalıdır, hem de bu oyunu yaratan Şeyh Küşteri Bursalıdır. İşte bu nedenle Bursa´da uluslararası düzeyde gölge oyunu festivalleri düzenlenmektedir. Türk Gölge Oyunu olarak karşımıza çıkan Karagöz oyununun birçok kültürün etkisiyle olgunlaştığı ve Osmanlı Türklerinde de bir senteze ulaştığı kabul edilebilir.
Oyunu icat eden Şeyh Küşteri’dir. Karagöz ile Hacivat’ın yaşayan kişiler olduğuna dair anlatılan hikâyeler bulunmaktadır. Bunlardan en bilineni Hacivat ve Karagöz’ün Sultan Orhan Gazi zamanında Bursa’daki Orhan Cami'nin yapılışında usta olarak çalıştıklarıdır. Yine aynı devirde Karagöz ve Hacivat’ın ölümünün ardından Şeyh Küşteri’nin bir perde kurdurarak Karagöz ve Hacivat’ın deriden yapılmış resimlerini yapıp, perde arkasından ışık vererek bir perdede oynattığı ve bu şekilde onların şakalarını tekrarlayarak padişahı avuttuğu şeklinde olanıdır. Günümüzde de Karagöz Gölge Oyunu bir çerçeveye gerdirilmiş olan beyaz bir perdenin ardında oynanır. Figürler, perdeye gölgenin vurmasını sağlayan bir ışık kaynağının önüne tutularak oynatılır.
Eskiden meşale mum olan bu ışık kaynağının yerini bugün elektrik ampulleri almıştır. Türk gölge oyunu Karagöz, asırlar önce Bursa’dan doğup, tüm Türkiye’ye ve dünyaya yayılmıştı.
Karagöz sanatçıları usta çırak ilişkisi içinde yetişmektedir. Karagöz oynatan sanatçıya hayali denilmektedir. Karagöz sanatçısının, yanına çırak olarak giren “yardak” adı verilen yardımcısının eğitimi, tasvirlerin değneklere takılması ile başlar ve yardağın oyun oynatabilecek niteliğe erişmesine kadar devam eder. Eskiden oyun takımı ile görevli kişiye “sandıkkâr”, şarkıları, türküleri okuyanlara “yardak”, tef çalan yardımcıya da “dayrezen” adı verilmekteydi. Günümüzde Karagöz sanatçısına yardım edenlerin tamamına “yardak “ denilmektedir. Karagöz ve Hacivat dışında diğer tiplemeler, Zenne, Çelebi, Tiryaki, Beberuhi, Laz, Kayserili, Kastamonulu, Rumelili Arap, Kürt, Arnavut, Frenk/Rum, Ermeni, Yahudi, Matiz, Külhanbeyi ve Çengidir.
Karagöz, 2009 yılında ülkemiz tarafından UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kaydettirilmiştir.