Yorgancılığın Pir’i olarak kabul edilen Hallacı Mansur’dan bu yana yorganın malzemeleri değişse de kullanım alanı değişmemiştir. Yorgan, yatarken soğuktan korunmak amacıyla kullanılan bir örtü olması dışında geleneksel kültürümüzde el sanatlarımız içinde önemli bir yer tutmaktadır. Doğumdan itibaren başlayan geleneksel uygulamalarda “lohusa yatağı”nın hazırlanmasında, sünnet düğününde “sünnet yatağında”, gelin çeyizinde ve “gelin yatağı”nın hazırlanmasında önemli bir yer tutmaktadır.
Yorgan yapımında geleneksel olarak dolgu malzemesi yün ve pamuk kullanılmaktadır. Günlük olarak kullanılan yorganda genellikle pamuklu kumaşlar, çeyizlik gelin yorganı, sünnet yorganı, misafir yorganı için ipekli saten kumaşlar kullanılır. Bursa’da evlenme çağına gelen genç kızlara çeyiz için yorgan diktirilir. Çeyizlik yorganlarda genellikle detaylı motifler seçilir; lale, yaprak güzeli, kırlangıç, hasır örgüsü (Osmanlı), saray lalesi, menekşe, üzüm asması, dallı yonca isimli motifler müşterilerin beğenisine göre belirlenir. Motifin ağırlığına göre bir gün ile bir hafta süresinde yorganlar tamamlanır. Günlük kullanılacak yorganlar pamuk kumaşlar ve basit desenler ile hazırlanır, gelinlik yorganlar saten, ipek, atlas, kadife, tafta kumaşlar ile özel desenlerle diktirilir.
Günümüzde, Bursa geleneksel kültürü içinde önemli yeri olan yorganlar, özel günlerde, düğünlerde gelinlerin çeyizinde, sünnet düğünlerinde, doğumlarda odaları ve yatakları süslemeye devam ediyor.
Bursa Hanlar Bölgesi, Kapalı çarşıda bulunan Yorgancılar Çarşısı, yorgan kültürünün Bursa kent mimarisine yansıması olarak günümüzde ayakta durmaktadır.